Uzay

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, Dünya’nın geçmişinde Satürn’ün günümüzde sahip olduğu halkalara benzer halkalara sahip olduğu varsayımında bulundu. Bilim insanları 466.000.000 yıl önce Dünya’nın üzerinde asteroit kalıntılarından oluşan bir halka olduğu sonucuna vardılar. Bu halka on milyonlarca yıl boyunca gezegenin üzerinde kalmıştır.

Bu ilginç hipotez, Ordovisyen döneminin jeolojisini incelemek için yapılan özenli çalışmaların nihai sonucuydu. Bilim adamları, 21 göktaşı kraterinin konumlarını karşılaştırarak, tüm çarpışmaların gezegenin ekvatorundan en fazla 30 derece uzakta olduğunu buldular. Hata olasılığını ortadan kaldırmak için veriler iki kez kontrol edildi. Bu amaçla, “zamanı yüz milyonlarca yıl öncesine geri sarmayı” sağlayan tektonik modeller kullanıldı.

Sayfalar: 1 2

Space Perspective, Neptune-Excelsior stratokapsülünün başarılı test uçuşuna ilişkin bir rapor yayınladı. Yaklaşık 30 kilometre yüksekliğe tırmanan kapsül, burada bir dizi sistemi test ettikten sonra güvenli bir şekilde alçalarak suya iniş yaptı. Böylece uzayın sınırlarına insanlı uçuşların önü açılmış oldu ve ilk ticari yolculuklar 2025 yılında başlayacak.

Girişimin fikri, çoğu insanın doğrudan uzaya uçmaması ve ağırlıksızlığın olumsuz faktörlerini deneyimlememesi gerektiğidir. Bu, sıradan turistlerin cesaretini kıracak özel ve pahalı bir eğitim gerektirmektedir. Unutulmaz izlenimler elde etmek için 30 kilometreden fazla bir yüksekliğe çıkmak yeterlidir, böylece atmosferin %99’u aşağıda kalır ve “kozmik manzara” etrafa yayılır. Sınırsız evrenin karanlığı, yıldızların parıltısı ve Dünya’nın açıkça görülebilen küresel şekli ile.

Sayfalar: 1 2

NASA, Ay ve Mars’ta ev inşa etmek için mantar kullanma olasılığını değerlendiriyor. Planların ciddiyeti, bu “mantar” projesine yapılan 2.000.000 dolarlık yatırımla kanıtlanıyor. Ames Araştırma Merkezi’nden bir grup bilim adamı projenin geliştirilmesinde görev alacak.

Geleneksel yapı malzemelerinin uzaya gönderilmesinin yüksek maliyeti NASA’yı bu konuyu araştırmaya zorladı. Mantar sporlarının regolit ve suyla karıştırılarak uzaya gönderilmesi çok daha ucuza mal olacaktır. Bilim adamları bu şekilde elde edilen tuğlaların sadece aşırı sıcaklıklardan değil, uzay radyasyonundan da iyi korunacağını umuyor. Buna ek olarak, böyle bir yapı malzemesini yetiştirmek oldukça hızlı olabilir – sadece 1-2 ay.

Sayfalar: 1 2

James Webb Uzay Teleskobu inanılmaz yeni bir dünya keşfetti. GJ 9827 olarak adlandırılan bu gezegen Dünya’dan yaklaşık 100 ışık yılı uzaklıkta bir ötegezegendir. Onu özel kılan benzersiz yapısıdır – bir gaz devi değil, bir buhar devidir.

Dünya’daki yaşam sıvı suyla yakından ilişkili olduğundan, benzer sulu dünyaların araştırılması bilim insanlarının büyük ilgisini çekmektedir. Bugün araştırmacılar, konumun özellikleri nedeniyle bu dış gezegenlerin bazılarının “buhar” olacağını biliyorlar. Yüksek sıcaklıklar nedeniyle sürekli buhar halinde olan maddelerden oluşurlar.

Sayfalar: 1 2

Gerçek şu ki, geçtiğimiz Ekim ayından bu yana NASA’nın Artemis III ay görevi için ortaklaşa uzay giysileri geliştiriyorlar. Sonuç, Milano’da düzenlenen Uluslararası Kongre’de sunuldu. Uzay giysisi Axiom Extravehicular Mobility Unit (AxEMU) olarak adlandırıldı.
Prada, yeni uzay giysisinin tasarımı sayesinde astronotların sekiz saatlik uzun uzay yürüyüşleri yapabileceklerini ve ayın güney kutbunda hareket edebileceklerini iddia ediyor.

Sayfalar: 1 2